İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 28 yıldır Garanti BBVA sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Caz Festivali, 1 Temmuz Salı akşamı festivalin ödül töreni ve açılış konseriyle başladı. Hilton İstanbul Bosphorus’ta düzenlenen törende, cazın usta ismi Yalçın Ateş ve müzik yayıncılığının öncülerinden İzzet Öz’e Yaşam Boyu Başarı Ödülleri sunuldu. Törenin ardından caz ikonu Chucho Valdés, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda izleyicilere festival coşkusunu doyasıya yaşattı.
1-17 Temmuz tarihleri arasında güncel müziğin yıldızlarını ve cazın önde gelen isimlerini müzikseverlerle bir araya getirecek olan 32. İstanbul Caz Festivali’nin ödül töreni 1 Temmuz Salı akşamı, Hilton İstanbul Bosphorus’ta gerçekleştirildi. Gecede, Yaşam Boyu Başarı Ödülleri Yalçın Ateş ve İzzet Öz’e sunuldu. Törenin ardından yedi Grammy ödüllü Chucho Valdés, caz, klasik, rock ve daha pek çok müzik türünü Afro-Küba müzik geleneğiyle harmanladığı derinlikli tarzıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda festivalin açılışını yaptı. Festivalde 17 gün boyunca 200’den fazla sanatçı, şehrin en özel mekanlarında yaklaşık 40 konserde izleyiciyle buluşacak.
Festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülleri Yalçın Ateş ve İzzet Öz’e
32. İstanbul Caz Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülü bu yıl Türkiye’de caz tarihinin iki önemli ismine; saksofon sanatçısı Yalçın Ateş ve müzik yayıncılığı alanında öncü çalışmalarıyla cazın geniş kitlelere ulaşmasına katkıda bulunan İzzet Öz’e sunuldu.
Yalçın Ateş, 1938’de İstanbul’da doğdu. Müzik eğitimine Beylerbeyi Astsubay Okulu’nda başladı. 1957 yılında okulunu tamamladıktan sonra Bahriye Astsubayı olarak görevine başladı ve aynı zamanda İstanbul’da çeşitli organizasyonlarda müzisyen olarak çalıştı. 1960’ta İbrahim Solmaz Orkestrası’na katıldı; sekiz yıl boyunca Almanya’nın çeşitli şehirlerinde ve Avrupa’da müzikal çalışmalarını sürdürdü. 1968’de Türkiye’ye döndükten sonra Yalçın Ateş 6 Orkestrası’nı kurarak dönemin önde gelen sanatçılarına eşlik etti. Türkiye’nin ilk enstrümantal plaklarını çıkaran sanatçı, bu sürede 44 adet 45’lik ve 3 adet Long Play plak yayımladı. 1978 yılında İstanbul Gelişim Orkestrası’na, 1982 yılında ise TRT Caz Orkestrası’na katılan Ateş, uzun yıllar bu orkestralarda yer aldı. Caza katkılarıyla tanınan Ateş, 2003 yılında emekli olduktan sonra Bodrum Mazı Köy’e yerleşti. Burada genç müzisyenlere eğitim vererek caz sevgisini yeni kuşaklara aktarmayı sürdürdü. Halen Bodrum’da müzik çalışmalarına ve eğitim faaliyetlerine devam etmektedir.
İzzet Öz, 18 Kasım 1947’de Ankara’da doğdu. Eğitimini Deneme Lisesi ve İktisadi İlimler Yüksek Okulu’nda tamamladı. 1967’de TRT Ankara Radyosu’nda başladığı yayıncılık kariyerine TRT Ankara ve İstanbul Televizyonları’nda devam etti. Genel koordinatörlük, genel yayın yönetmenliği gibi görevlerin yanı sıra üniversitelerde öğretim görevlisi olarak genç kuşaklara deneyimlerini aktardı. Radyo ve televizyon dünyasında iz bırakan birçok programın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlenen Öz, programlarıyla Türkiye’de farklı müzik türlerine, özellikle de caz müziğine önemli bir alan açtı. Müziği sanatın çeşitli disiplinleriyle bir araya getirerek ülkemiz için yeni bir formatla izleyiciye sunduğu “Teleskop” programı ilk kez 1982’de yayımlandı. 35’inci sanat yılında The İzzet Öz Project albümüyle müzikseverlerin karşısına çıkan Öz, Aşık Veysel’in doğumunun 110’uncu yılı için çıkardığı albümü 10 yıl sonra, Yeniden Aşık Veysel adıyla müzik dünyasına sundu. Kasım 2015’te 02.02.1973-Ankara, Cem Karaca-Moğollar albümünü müzikseverlerle buluşturan İzzet Öz, 2016’dan bu yana Zet Zet Radyo’da yayınlarına devam ediyor.
32. İstanbul Caz Festivali’nde Bu Hafta Sizi Bekleyen Konserler
Hermanos Gutiérrez
Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu, 2 Temmuz Çarşamba
Latin gitarının yükselen yıldızları Alejandro ve Estevan Gutiérrez, müziğe Julio Jaramillo’nun kayıtlarıyla başladılar. Latin köklerinden beslenen kardeşler, sadece iki gitarla çaldıkları enstrümantal parçalarla dikkat çekti. 8 Años, El Camino De Mi Alma ve Hoy Como Ayer albümleriyle uluslararası başarı yakaladılar. Son çalışmaları El Bueno Y El Mano ve Sonido Cósmico’da Dan Auerbach’la işbirliği yaptılar. Rolling Stone’un “halüsinojenik enerji” vurgusuyla öne çıkan Sonido Cósmico’yu Coachella’da büyük bir izleyici kitlesiyle buluşturan Gutiérrez kardeşler, Türkiye’deki ilk büyük konserlerini 32. İstanbul Caz Festivali’nde verecek.
Max Richter
Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu, 3 Temmuz Perşembe
Klasik müzik geleneğini elektronik altyapıyla birleştiren, neo-klasik aktivist, truva atı veya ikonoklast gibi nice benzetmenin öznesi besteci ve piyanist Max Richter, bu yaz İstanbul izleyicisiyle ilk kez festivalde buluşuyor. Shutter Island, Arrival, The Last of Us, The Leftovers, Black Mirror gibi sinema, televizyon ve sahne projeleriyle de tanınan Max Richter, modern zamanların en sevilen ve en etkili bestecileri arasında sayılıyor. Richter festivalde, elektronik ve akustik, insan ve doğa, yaşamın büyük soruları ve küçük keyiflerini belki de yalnızca müziğin başarabileceği bir huzurla uzlaştıran son albümü In A Landscape’in yanı sıra hem kendi kariyeri hem de klasik müzik dünyasında çığır açan albümü The Blue Notebooks’tan bestelerini seslendirecek. Konserin gösteri sponsorluğunu Garanti BBVA üstleniyor.
Grégory Privat “Phoenix” feat. Tolga Bilgin
Fransız Sarayı, 4 Temmuz Cuma
Temeli klasik müziğe dayanan Grégory Privat, cazın sunduğu sonsuz yaratım olanaklarıyla her albümünde özgün bir müzikal evren kuruyor. Modern swing, oda müziği tarzı caz ve elektronik füzyonun iç içe geçtiği tarzı ve etkileyici solo doğaçlamalarıyla öne çıkan sanatçı, festivalin en merakla beklenen performanslarından biri için İstanbul’a geliyor. Privat’ya, trompetin karakteristik sesiyle Tolga Bilgin eşlik ediyor. Premio Abbado’da jüri özel ödülüne layık görülen Bilgin, hem klasik orkestralarda hem de caz dünyasının önemli isimleriyle sahne aldı.
Chiara Civello // Hakan Başar Trio feat. Michelangelo Scandroglio
İtalya Başkonsolosluğu Bahçesi, 5 Temmuz Cumartesi
Tony Bennett tarafından “jenerasyonunun en iyi caz şarkıcısı” olarak tanımlanan İtalyan müzisyen Chiara Civello, caz, pop, Latin ve kabare etkilerini harmanlayan özgün tarzıyla dikkat çekiyor. 2014’te yayımladığı ve İtalyan aşk şarkılarını caz, soul ve bossa nova ile yeniden yorumladığı Canzoni albümünün 10. yılını, İngilizce versiyonlar ve yeni parçalar içeren Canzoni Deluxe Edition ile kutlayan Civello, bas gitarda Ameen Salim, piyanoda Domenico Sanna, gitarda Marco Acquarelli ve davulda Stefano Costanzo’dan oluşan beşlisiyle, melankoli, aşk ve tutku dolu bir performansla festivale konuk oluyor. Aynı akşam İtalya Başkonsolosluğu’nun büyüleyici bahçesinde gerçekleşecek konserin açılışını ise genç piyanist Hakan Başar’ın liderliğindeki trio yapıyor; kontrbasta ödüllü İtalyan müzisyen Michelangelo Scandroglio ve davulda Enes Yeldemir’in eşlik ettiği grup, enerjik ve zarif bir caz akşamı vadediyor.
Parklarda Caz Ataşehir
Ataşehir Amfili Park, 6 Temmuz Pazar
Festivalin en sevilen etkinliklerinden Parklarda Caz, yazın ritmini şehre yaymaya devam ediyor. Bu yıl sahnede, Avrupa’daki festivallerinin vazgeçilmez grubu Jungle by Night olacak. Amsterdam çıkışlı grup, analog dans müziğini nu-disco, Krautrock, 70’ler funk ve 80’ler elektronik tınılarıyla harmanlayarak; synthesizer, bas, davul, gitar ve üflemelilerle zenginleştirilmiş enerjik bir sound sunuyor. Konserden önce ise 2025’in Genç Cazcıları izleyiciyle buluşacak.
Jazzmeia Horn
Sultan Park- Swissôtel The Bosphorus, 7 Temmuz Pazartesi
Cazın en özgün ve etkileyici seslerinden Jazzmeia Horn, 7 Temmuz Pazartesi akşamı Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus’ta festival izleyicisiyle buluşuyor. Scat ve spoken word tekniğindeki ustalığı, güçlü vokali ve yenilikçi yaklaşımıyla cazın sınırlarını genişleten sanatçı, üç albümüyle üç kez Grammy adaylığı kazandı. Social Call, Love & Liberation ve büyük orkestra düzenlemeleri içeren Dear Love ile caz dünyasında kendine sağlam bir yer edinen Horn, 2024’te yayımlanan Messages albümünde daha sade bir yaklaşımla derinlikli ve cesur bir anlatım sundu. Jazzmeia Horn’un zarif yorumuyla şekillenen bu özel gece, yazın en unutulmaz müzikal deneyimlerinden biri olacak.
Meshell Ndegeocello
Sultan Park - Swissôtel The Bosphorus, 8 Temmuz Salı
Meshell Ndegeocello, James Baldwin’in The Fire Next Time eserinden ilhamla 2016’dan bu yana üzerinde çalıştığı No More Water: The Gospel of James Baldwin albümünü, yazarın 100. yaşında yayımladı. Amerika’da siyah olmanın varoluşsal sancılarını güçlü sözler ve umut dolu ritimlerle anlatan albüm, sanatçıya 2024 Grammy Ödülleri’nde En İyi Alternatif Caz Albümü ödülünü kazandırdı. Her albümünde tarzını yeniden şekillendiren ve dinleyiciyi şaşırtmayı başaran Ndegeocello, popüler akımların ötesinde özgün bir müzikal dil yaratıyor. Meshell Ndegeocello, Baldwin’in fikirlerini İstanbul’un siluetine taşıdığı bu özel gecede, Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus’ta CE Partners’ın katkılarıyla sahnede olacak.
Festival biletleri
32. İstanbul Caz Festivali’ndeki tüm konserlerin biletleri passo.com.tr, Passo mobil uygulaması, Passo perakende satış noktaları ile İKSV Passo gişesinden (Pazar hariç her gün 10.00-13.00 ve 14.00-18.00 arası) Siyah ve Beyaz Lale Kart üyelerine %25, Kırmızı Lale Kart üyelerine %15 indirimle ve tüm Garanti BBVA kredi kartlarına %10 indirimli olarak alınabilir.