1 Temmuz’da İstanbul Saraçhane Parkı’nda düzenlenen miting, sadece Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun 100. günü nedeniyle değil, aynı zamanda gençlerin hukuka ve adalete olan ısrarlı bağlılıklarının bir göstergesi olarak tarihe geçti. Mart ayında bu meydanda gözaltına alınıp tutuklanan Ayberk, Mehmet ve Yusuf isimli üç genç, aylar sonra ellerinde Türk bayrağı ve Atatürk posteriyle yine aynı yerde, aynı kararlılıkla buluştular. Onları yeniden bir araya getiren yalnızca Saraçhane'nin sembolik gücü değil, cezaevi arkadaşlıklarıyla örülen dayanışma ve mücadele ruhuydu.
Tutuklu kaldıkları süre boyunca Atatürk portreleriyle donattıkları koğuşlarda, sabah kalkış saatlerinden bulaşık nöbetine kadar düzen kurduklarını anlatan gençler, farklı ideolojik görüşlerde olmalarına rağmen hukuk ve adalet talebinde birleşmenin mümkün olduğunu vurguluyor. “Hukukun herkese eşit işlediği bir ülke” isteğini dile getirirken, Atatürk'ün vizyonuna ve cumhuriyet ideallerine olan bağlılıklarını dile getiriyorlar.
Miting, CHP lideri Özgür Özel’in konuşmasıyla ve on binlerce kişinin katılımıyla geniş kitlelere ulaşırken, gençlerin yarattığı atmosfer Saraçhane'yi bir kez daha tarihsel bir direniş mekânına dönüştürdü. Gençlerin sloganları, barikatlar, polis anonsları ve müdahaleleri eşliğinde devam eden etkinlik, siyasetin genç yüzlerini ve değişmeyen taleplerini bir kez daha görünür kıldı: Hak, hukuk, adalet.
Saraçhane artık yalnızca bir park değil; özgürlük, cesaret ve kolektif hafızanın yeni kuşağa devredildiği bir sahne. Ve bu sahnenin genç aktörleri, “Biz buradayız, olmaya da devam edeceğiz” diyor.