ABD Başkanı Donald Trump'ın çelik ve alüminyum ithalatına getirdiği yüzde 25’lik gümrük vergisi resmen yürürlüğe girdi. Ticaret savaşlarını büyütmesi beklenen bu adım, ülkeye giren tüm çelik ve alüminyum ürünlerine istisnasız olarak uygulanacak.

İngiltere ve Avustralya’nın muafiyet girişimleri sonuçsuz kalırken, Kanada ve Avrupa Birliği bu adıma karşılık vereceklerini duyurdu. Trump, yeni tarifelerin ABD’de çelik ve alüminyum üretimini artıracağını savunsa da artan maliyetlerin tüketicilere yansıyacağı ve ekonomiye zarar vereceği eleştirileri yükseliyor.

Amerikan Demir ve Çelik Enstitüsü (AISI), gümrük vergilerini destekleyerek bu adımın yerli çelik üretimini güçlendireceğini belirtti. Enstitü Başkanı Kevin Dempsey, muafiyetlerin ve kotaların artık geçerli olmayacağını söyledi. Ancak ABD, en büyük çelik ve alüminyum ithalatçılarından biri olduğu için, Kanada, Meksika ve Brezilya gibi ihracatçı ülkeler için ciddi ekonomik sonuçlar doğabilir.

Yeni tarifeler, ABD'li şirketleri çelik ve alüminyum ithalatında yüzde 25 vergi ödemekle yükümlü kılıyor. Bu durum otomotiv, uzay ve inşaat sektörlerinde maliyet artışına neden olabilir. Amerikan Otomotiv Politika Konseyi (AAPC), özellikle Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalatın vergilendirilmesinin tedarik zincirlerini ciddi şekilde etkileyeceğini ve üretim maliyetlerini yükselteceğini belirtti.

Trump, 2018’deki başkanlık döneminde çelik ve alüminyuma benzer tarifeler getirmiş ancak birçok ülkeye muafiyet tanımıştı. Bu kez, istisnasız uygulanacağını vurgulayan Trump, vergi politikalarının tavizsiz yürütüleceğini açıkladı.

Kanada Enerji Bakanı Jonathan Wilkinson, CNN’e yaptığı açıklamada ülkesinin karşılık vereceğini ancak gerilimi artırmayı amaçlamadıklarını belirtti. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ise Trump yönetiminin kararını “bütünüyle haksız” olarak nitelendirdi.

Avrupa Birliği de misilleme yapacağını duyurarak, 26 milyar euro değerinde Amerikan ürününe gelecek aydan itibaren ek vergi uygulanacağını duyurdu. Yeni ticaret savaşının etkileri önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye yön verecek gibi görünüyor.