Gazeteci Fatih Altaylı, bir YouTube yayınında kullandığı ifadeler nedeniyle "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla tutuklandı. Yayının kısa bir kesitinin sosyal medyada dolaşıma girmesiyle başlayan süreç, Altaylı'nın Silivri'deki Marmara Kapalı Cezaevi’ne sevkiyle sonuçlandı. Karar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Altaylı, ifadesinde sözlerinin çarpıtıldığını, amacının tehdit değil, tarihsel bağlamda bir yorum yapmak olduğunu dile getirdi. Bahsi geçen videoda Türk halkının sandığa olan bağlılığına vurgu yaptığı bölüm ise kamuoyunun dikkatinden kaçmadı. "Bu millet sandığı sever" diyerek başlayan konuşmasının, devamında Osmanlı tarihine referans verilerek yorumlanması, savunmasında demokrasiden yana tutumunun göstergesi olarak sunuldu.
Tutuklama kararı yalnızca gazetecilik mesleği açısından değil, ifade özgürlüğü, hukuk devleti ilkesi ve siyasi iklim açısından da endişe uyandırdı. Fatih Altaylı’nın eşi Hande Altaylı’nın Instagram’da yaptığı “Bazen hapse girenlerden olmak, hapse atanlardan olmaktan bin kat iyidir” paylaşımı da kamuoyunun dikkatini çeken mesajlardan biri oldu.
Tutuklamaya başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu olmak üzere pek çok siyasetçiden tepki geldi. Tutuklu olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ise, “Siyasi rakibinden, gazeteciden, gençten korkan bir akıl ülke yönetemez” diyerek kararı sert şekilde eleştirdi.
Bu gelişme, Türkiye'de ifade özgürlüğü, medya bağımsızlığı ve hukuk sisteminin tarafsızlığına dair tartışmaları yeniden alevlendirmiş durumda. Altaylı’nın tutuklanması, iktidarın basın ve muhalif sesler üzerindeki baskısını artırdığı yönündeki yorumları güçlendiriyor. Önümüzdeki günlerde hem hukuki süreç hem de kamuoyunun tepkisi merakla takip edilecek.