Rusya’nın 24 Şubat 2022’de başlattığı Ukrayna işgalinin ardından geçen üç yılı aşkın sürede ilk kez barış umutları yeniden gündeme geldi. İstanbul’da 15 Mayıs’ta yapılması planlanan görüşmeler, taraflar arasında uzun süredir devam eden çatışmanın diplomatik yollarla sonlandırılması yönünde yeni bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin İstanbul’a gelip gelmeyeceği hâlen netlik kazanmış değil.
Ukrayna tarafı, müzakerelere başlanabilmesi için öncelikle kapsamlı bir ateşkesin uygulanmasını talep ediyor. Kiev yönetimi, bu sürecin yalnızca askeri çatışmaların durdurulmasıyla değil, güvenlik garantilerinin sağlanması ve işgal altındaki toprakların geri verilmesiyle mümkün olacağını belirtiyor. Avrupa ülkelerinin büyük bölümü de bu pozisyona destek veriyor. Ukrayna ayrıca, savaş sonrası yeniden inşa süreci için tazminat ve NATO ile AB üyeliği gibi stratejik güvenlik önlemlerini de müzakere gündemine dahil etmek istiyor.
Rusya ise Ukrayna’nın taleplerinin aksine, ateşkesin ancak müzakereler sonucunda ve belirli şartlarla gündeme gelmesi gerektiğini savunuyor. Moskova, sahada üstün konumda olduğunu, özellikle Kursk bölgesindeki çatışmalarda sağlanan ilerlemeyle teyit ettiğini düşünüyor. Bu nedenle Rusya, ön koşulsuz görüşmelerin başlatılması ve ateşkesin ancak bu görüşmelerin sonucuna göre ilan edilmesini istiyor. Ayrıca Kırım ve Donbass’tan çekilme düşüncesine sıcak bakmayan Moskova, yaptırımların kaldırılmasını ve NATO'nun doğuya genişlememesini birincil talepleri arasında sayıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, seçim sonrası yaptığı açıklamalarda, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesini dış politika önceliği olarak tanımlamıştı. Trump, taraflara mesajlarında kalıcı barışın müzakereyle sağlanması gerektiğini ifade etmiş, aksi durumda savaşı sürdüren taraflara yaptırım uygulanacağını belirtmişti. Trump, Putin ve Zelenskiy'nin doğrudan görüşmesi halinde İstanbul'a gelebileceğini ifade etmişti ancak Putin'in katılmayacağı açıklanınca bu ziyaret gerçekleşmedi.
Türkiye, hem barış sürecine ev sahipliği yapmak hem de bölgesel barış diplomasisinde merkezi bir rol üstlenmek istiyor. 2022’de İstanbul ve Antalya'da gerçekleşen müzakerelerden somut sonuç alınamasa da Türkiye, Karadeniz Tahıl Koridoru gibi insani girişimlerle süreçte aktif rol oynamıştı. Şimdi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Putin hem de Zelenskiy ile kurduğu doğrudan iletişim ve diplomatik temaslar, Türkiye’nin arabuluculuk kapasitesini yeniden ön plana çıkarıyor. İstanbul’da başlayan yeni diplomatik temasların savaşı sona erdirip erdirmeyeceği ise önümüzdeki günlerde netleşecek.